20 Mayıs 2018 Pazar

GÜVENCESİZLİKTEKİ BİLGELİK | Alan W. Watts

                                                             
  • İnsanoğlu ileriye bakacak bir geleceği olduğu sürece mutluymuş gibi görünür, bu gelecek yarının "güzel günleri" ya da mezardan öte sonsuz bir yaşam olabilir...öte yandan yarının "güzel günlerinin" de bir dezavantajı vardır, "güzel günler" geldiğinde daha da güzel günlerin geleceği vaadi olmazsa bu günlerin tam tadına varmak zor olacaktır. Eğer mutluluk daima gelecekten umut edilen bir şeye bağlıysa, o gelecek ve biz yok olana kadar durmadan avuçlarımızdan kaçan boş bir hayali kovalıyor olacağız demektir.
  • İnsanların yaşamın şartlarını iyileştirmek için yaptıkları her şeye rağmen, ortaya koydukları evrensel tablo bireyi nihai umuttan yoksun bırakıyor gibi görünüyor. Bu dünyada yarattıkları mucizelerinin bedeli öteki dünyanın yok oluşudur..."Bütün dünyayı kazanıp ruhunu kaybetmenin insana faydası nedir?" Mantık,zeka ve akıl tatmin edilmiştir ama gelecek için yaşadığımızı hissetmeyi öğrendiği için kalpler hala açıktır. Bilim, yavaşça ve kesin olmaksızın bize birkaç yıllığına bir gelecek verebilir. Sonra herbirimiz için bu gelecekte son bulacaktır. Her şey bitecektir. Yine de ne kadar ötelenirse ötelensin, var edilen her şey yok olacaktır.
  • "Sonsuz yaşam" ve "Tanrı" ile ilgili gerçek;saf, aşikar, yalın ve herkesin görebileceği netliktedir. Fakat net bir şekilde görebilmek için nasıl gözlerin düzeltilmesi gerekiyorsa, anlamak için de zihnin düzeltilmesi gerekir.
  • Yaşamı ve gizlerini onu sımsıkı tutmaya çabaladığınız sürece anlayamazsınız. Aslında onu tutamazsınız, tıpkı bir nehri bir kovaya koyup alıp gidemeyeceğiniz gibi. Eğer akıp giden bir suyu kovanın içinde tutmaya çalışıyorsanız onu anlamamışsınız demektir ve buda sürekli hayal kırıklığına uğrayacağınız anlamına gelir, çünkü kovanın içindeki su akmaz. Akan bir suyu "elde etmek" için onu kendi haline bırakmalı ve akmasına izin vermelisiniz. Aynı şey yaşam içinde geçerlidir. 
  • Ters çaba yasasıyla, "sonsuz" ve "mutlak olanı" bu fani ve göreceli dünyadan kaçmaya çalışarak değil, onu sınırlamalarıyla tamamıyla kabul ederek keşfederiz. Bu, çelişki gibi görünebilir fakaz benzer bir şekilde biz de yaşamın bir amacı olmadığını anladığımızda onu anlamlı buluruz ve "evrenin gizemini" onun hakkında hiçbirşey bilmediğimize inandığımızda öğreniriz. Zihnimizin gözünü yeterince açarsak "gerçeklik ortaya çıkacaktır."
                                                  ACI VE ZAMAN
  • Hayvanlar için mutluluk, kendilerinin hazlarla dolu bir geleceğin beklediğinden emin olmak değil, içinde bulundukları anda yaşamın tadını çıkarmaktır. Beyinleri bizimkilerden daha uzmanlaşmıştır, alışkanlıklarıyla haraket ederler, mantık yürütme ve soyutlama yapamazlar ve oldukça kısıtlı bir hafızaları ve tahmin etme güçleri vardır.
  • Asıl sorun acıya karşı anlık duyarlılığımızdan değil de müthiş öngörü ve hafıza gücümüzden, kısaca zamana ilişkin bilinçliliğimizden kaynaklanmaktadır...Bir hayvanın mutlu olması için içinde bulunduğu anın keyifli olması yeterlidir. Fakat insan bununla asla yetinmez. Keyifli anılar ve beklentilerle ilgilidir daha çok, özellikle de beklentilerle. Bunları garanti altına aldıktan sonra berbat bir "şimdiye" katlanabilir. Bu garanti olmaksızın, anın hazzı ortasında kendini oldukça mutsuz hissedebilir.
  • Anıların ve beklentilerin gücü insanların çoğu için öyle önemlidir ki geçmiş ve gelecek sadece gerçek değil, şu andan da daha gerçeketir. Geçmişi "aydınlatılmadıkça" ve geleceği umutla ışıldamadıkça, şu an mutlu bir şekilde yaşayamazlar.
  • Şu anki mutluluğum büyük oranda mutlu anı ve beklentilerimden oluşuyorsa, şu anın pek de farkında olduğum söylenemez. Bekledğim güzel şeyler olduğunda da yine anın farkında olmayacağım demektir. Geriye ve ileriye bakmaya alışmış olacağımdan şu an ve burada kalmam zorlaşacaktır. Bu durumda gelecek ve geçmişle ilgili farkındalığım içinde bulunduğum anın farkındalığını azaltıyorsa, gerçek bir dünyada yaşayıp yaşamadığımı sorgulamaya başlamam gerekmektedir.
  • Anın gerçekliğinden çok beklentilerle dolu fantastik bir yaşam, tamamen para kazanmak için yaşayan işadamlarına özgü bir sorundur. Çoğu zengin insan parayı kullanmak ve onun keyfini sürmekten çok para kazanmayı ve biriktirmeyi bilir. Yaşamayı beceremezler çünkü hep yaşamaya hazırlanırlar.
  • Bir şeyi arzulamak onun varlığını kanıtlar mı? Bunun gerekli bir şart olmadıını biliyoruz. bu dünyanın değil de başka bir dünyanın vatandaşı olduğumuzu ve bu dünyadaki sürgünümüz bitince kalbimizin arzuladığı gerçek evimize dönebileceğimizi düşünmek arzulayıcı olabilir. ancak eğer bu dünyanın vatandaşıysak ve ruhun memnuniyetsizliğini giderecek nihai bir son yoksa doğa insanı meydana getirerek ciddi bir hata yapmış olmaz mı?
                                          BÜYÜK AKIŞ 
  • Ölmek yaşamaktır, kalmak ve devam etmek ise ölmek demektir. Bir mısır tanesi toprağa düşüp ölmediği sürece, yalnız kalır. fakat ölürse daha çok meyve verecektir.
  • Sanki ikiye bölünmüş gibiyiz. Bir yanda şaşkın ve kafası karışık,kapana kıstırılmış bir yaratık, yani bilinçli "ben" vardır. Diğer yanda ise doğanın bir parçası olan"ben" (doğal ben) vardır ki bu tüm güzellikleri ve beyhude sınırlamalarıyla şımarık bir bedendir.
  • "Ben"in "doğal ben" ve onu kuşatan evrendeki değişime karşı direnmesi garip bir tutarsızlık ve yapay bir çelişki değilmidir? Çünkü değişim yalnızca yıkıcı bir güç değildir. Aslında her biçim bir haraket modelidir ve yaşayan her şey, nehirler gibi, dışa doğru akmazsa içine akamaz.Yaşam ve ölüm iki zıt güç değildir, sadece aynı güce iki farklı bakış açısıdır çünkü değişim hareketi yıkıcı olduğu kadar yapıcıdır da. İnsan bedeni haraketlerde, dolaşımdan, solunum ve sindirimden oluşan karmaşık bir yapı olduğu için yaşayan bir yapıdır. Değişime direnmek, yaşama sıkı sıkıya tutunmaya çalışmak nefesinizi tutmaya benzer: Eğer ısrar ederseniz kendinizi öldürürsünüz.
  • Paranın bir yiyeceğin yenilebilirliğini ve bozulabilirliğini gösteremeyeceği gibi kelimeler ve düşünceler de yaşamın canlılığını temsil etmez. İnsanoğlunun hayal kırıklığının bu kısmı dilin ve düşüncenin yapamayacağı açıklamaları beklemeye alışık olmasındandır. Hyataın bu anlamda "anlaşılabilir" olmasını istemek onun yaşam dışında başka bir şey olmasını istemektir.
                                    BEDENİN BİLGELİĞİ
  • Beyinsel düşünmenin "içgüdüsel bilgeliğe" göre orantısız bir şekilde hayatımıza hükmetmesine ve onu geliştirmesine, böylece de "içgüdüsel bilgeliğin" çöküp körelmesine izin verdik. Sonuç olarak kendi kendimizle savaş halindeyiz -beyin bedenin arzu etmediği şeyleri, beden de beynin izin vermediği şeyleri arzular; beyin bedenin takip etmeyeceği talimatlar verir ve beden beynin anlamayacağı tepkiler verir.
  • Yaşamın "rasyonelleştirilmesinin" hiç de mantıklı olmadığı yönünde bir görüş vardır. Beyin kendisi için yaptığı bir kısır döngüyü anlayacak kadar zekidir. Fakat bununla ilgil bir şey yapamaz. Endişelenmenin mantıksız olduğunu bilmek kaygı duymayı önlemez; aksine mantıklı olmadığınızda daha çok endişelenirsiniz.
  • Beyin, bilinç yapması gerekini yaptığı zaman yani  şu anki deneyimden çıkmak için kıvranmadan ve fırıl fırıl dönmeden ama çaba göstermeksizin anın farkına vardığında kendinden beklenen davranışı sergileyebilir. 
                                      FARKINDA OLMAK 
  • Tek bir gözün olduğunda bütün bedenin ışıkla dolacaktır.
  • Farkındalık, düşünce ve yargılardan arınmış gerçeğin bir görünümüdür. Farkındalığın ortaya koyduğu gerçek sadece kelimelerle sembolize edilebilir ki bu da söz konusu gerçeği doğrudan anlamayanlar için hiçbir şey ifade etmez.
  • Geçmişi yalnızca şimdi ve şimdinin bir parçası olarak bilebilirsiniz.
  • Yaşamın gizemi çözülmesi gereken bir problem değil, yaşanması gereken bir gerçekliktir.
  • Kendinin dışındaki zihin, paranoya, kendiyle birlikte olan ve kendinden kurtulmuş olan, mentanoya'ya dönüşür. Kendini tutmaktan kurtulan eller çalışabilir, kendine bakmaktan kurtulan gözler görebilir, kendini anlamaktan kurtulan düşünce düşünebilir. Bu şekilde düşünmek, hissetmek ve görmek ne kendini tammalayacak bir geleceğe gereksinim duyar ne de kendini haklı çıkaracak bir açıklamaya.O, bu anda, bitirilmiştir.
                                    
                                         

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar