18 Nisan 2018 Çarşamba

IKIGAI | Japonların Uzun Ve Mutlu Yaşam Sırrı | HECTOR GARCİA & FRANCESC MIRALLES


  • Mens sana in corpore sano.
  • Japoncada, İngilizcede olduğu gibi "işi temelli bırakmak" anlamına gelen bir emeklilik sözcüğü yoktur. 
  • Bizi sonsuz bir döngüde yönlendiren otomatik pilotu devre dışı bırakmayı öğrenmeliyiz. Telefonda konuşurken ya da haberleri izlerken atıştıran insanları hepimiz biliriz. Az önce yedikleri omlette soğan olup olmadığını sorun, buna cevap dahi veremeyeceklerdir.
  • Zihinsel eğitim...Belli bir görevi ilk kez yaparak beyninizi çalıştırmaya başlıyorsunuz. İlk başta çok zor görünse de nasıl yapacağınızı öğrendikçe eğitim işe yaramış olur. Ustalaşmaya başladığınız için, bunu ikinci kez yapmanın daha kolay olduğunu anlarsınız. Bunun, kişinin ruh haline harika bir etkisi olur. Özünde bu, sadece elde edilen sonuçlarla değil, benliğe duyulan saygıyı da etkisi altına alan bir dönüşümdür.
  • Uzun ömürlü insanların iki ortak noktasının olduğu tespit edilmiştir. Bu özellikler olumlu bir tutum ve yüksek derecede duygusal farkındalıktır. Başka bir deyişle zorluklara olumlu bir bakış açısıyla yaklaşan ve duygularını yönetebilenler uzun ömürlü olma yolundadır.
  • Stoacı tutum, yani aksiliklerle karşılaşıldığında takınılan dingin tutum sizi genç tutar, kaygıyı ve stres seviyesini düşürür ve davranışı dengeler.
  • Parmaklarımızın ne kadar yaşlandığına takılmamak işin sırrı, onları çalıştırmaya devam ettirirsen, kutlarsın yüzüncü yılını.
  • Logoterapi nevrozların üstesinden gelinmesi için hayat amacını bilinçli şekilde keşfetmeye iter. Kişiler kaderlerini yerine getirme arayışları sayesinde geçmişin zihinsel zincirlerini kırarlar ve yol boyunca karşılaştıkları her türlü zorluğu yenerek ilerleyebilirler.
  • Nietzche "Yaşamak için nedeni olan herkes, her türlü nasıla katlanır."
  • Hayatımızın anlamını biz yaratmayız, onu keşfederiz.
  • Obsesif düşünceler: Duygularımızı biz yaratmayız, onlar bize gelirler ve onları kabul etmek zorundayız. İşin püf noktası onları hoş karşılamaktır. Zen ustası "Bir dalgadan diğer dalgayla kurtulmaya çalışırsak kendimizi sonsuz bir denizde buluruz" der.
  • Aristoteles "Defalarca ne yapıyorsak oyuz. Bu yüzden mükemmellik bir eylem değil, bir alışkanlıktır."
  • Giderek öngörülemeyen bir dünyada çok daha hızlı haraket ederken detaylı bir harita, gereksiz yere çokça bedel ödeterek sizi ormanın derinliklerine sürükleyebilir. Ama iyi bir pusula sizi her zaman gitmek istediğiniz yere götürür. Bu, nereye gideceğinizi bilmeden yola çıkmanız gerektiği anlamına gelmez. Bunun anlamı şudur; haritayla zar zor ilerlerken elinizde bir pusula varsa hedefinize giden yol düz olmasa bile yolculuğunuzu daha hızlı ve daha verimli şekilde sonlandırırsınız.
  • Birden fazla iş arasında sürekli gidip gelmenin zaman kaybına, daha fazla hatanın yapılmasına ve yapılan işin çok azının hatırlanmasına sebep olduğu bilimsel olarak ispatlanmıştır.
  • Japonca öğrenmeye başlayan birinin ilk öğrendiği kelimelerden biri ganbaru'dur, yani "sonuna kadar direnmek" yada "kişinin elinden gelenin en iyisini yaparak dik durması" anlamına gelir.
  • Şintoizm‘e göre ormanların ağaçların ve nesnelerin içlerinde bir kami (ruh) vardır. 
  • Mutluluk sonuçta değil, süreçtedir.
  • Akış gizemlidir. Kas gibidir: ne kadar çalıştırırsanız o kadar akarsınız ve ikigainize o kadar yakın olursunuz.
  • Yedi kez düş, sekiz kez kalk. 
  • Direnç tersliklerle baş edebilme yeteneğidir. Ne kadar dirençli olursak kendimizi toplayıp yaşamımıza anlam katan şeylere geri dönebilmemiz o kadar kolay olur.
  • Direnç gücün kaynağıdır. Dirençli insanlar kontrol edebilicekleri şeylere odaklanırlar ve kontrol edemeyecekleri şeyler konusunda endişelenmezler.
  • Reinhold Nieburh'un ünlü sükunet duası: Tanrım, değiştiremeyeceğim şeyleri sükunetle kabul etme lütfunu bahşet, değiştirmem gereken şeyleri değiştirmek için cesaret ve ikisi arasındaki ayrımı yapabilmek için bilgelik ver.
  • Stoacılığa göre zevklerimiz ve arzularımız sorun değildir. Bizi kontrol etmedikleri sürece onlardan zevk alabiliriz. Stoacılar duygularını kontrol edebilenlerin erdemli olduğunu düşünürler.
  • Erdemli insanın amacı sükunet durumuna (apatheia) ulaşmaktır. Yani kaygı, korku, utanç, aşırı gurur ve öfke gibi olumsuz duyguların olmadığı, mutluluk, sevgi,  şükran ve huzur gibi olumlu duyguların var olduğu duruma gelmektir.
  • Kontrolümüzün ötesindeki şeyler için endişelenmek hiçbir şey kazandırmaz. Değiştirebileceğimiz ve değiştiremeyeceğimiz şeylerle ilgili net bir algımız olmalı. Böylece olumsuz duygulara teslim olmamak için direnebiliriz.
  • Epiktetos "Konu sana ne olduğu değil, buna nasıl tepki verdiğindir."
  • Direnç kazanmanın bir başka anahtarıda hangi zamanda yaşadığınızı bilmektir. Hem Budizm hem de Stoacılık var olan tek zamanın ve kontrol edebileceğimiz tek şeyin şimdiki zaman olduğunu hatırlatır.
  • Thich Nhat Hanh; "Gerçekten hayatta olabileceğiniz tek an bu andır."
  • Wabi-sabi çevremizdeki dünyanın kısa, değişken ve kusurlu doğasının güzelliğini gösteren bir Japon terimidir. Güzelliği mükemmellikte değil, kusurlu ve eksik şeylerde aramalıyız. Kusurlu, eksik ve kısa ömürlü şeyler gerçekten güzel olabilir, çünkü gerçek dünyaya benzeyen sadece onlardır.
  • ichi-go ichi-e "Şu anda bir tek bu an var ve bir daha gelmeyecek" 

                                                            

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Popüler Yayınlar